Bin Yılın Depremi - Hikayeler Adnan Yeşil

Bin Yılın Depremi - Hikayeler

…Baba kız binanın merdivenlerden inerlerken binanın değişik yerlerinden yıkıntı sesleri geliyordu. Ayaz'ın babası ve ablası apartman kapısından yeni çıkmışlardı ki apartman onların üzerlerine yıkıldı. Baba ve kızı yıkılan...
9786259859187
1280728
Bin Yılın Depremi - Hikayeler
Bin Yılın Depremi - Hikayeler
143.00

…Baba kız binanın merdivenlerden inerlerken binanın değişik yerlerinden yıkıntı sesleri geliyordu. Ayaz'ın babası ve ablası apartman kapısından yeni çıkmışlardı ki apartman onların üzerlerine yıkıldı. Baba ve kızı yıkılan binalarının altında kaldılar. Bunu gören Ayaz ve annesinin çığlıkları dört bir yanı inletti, yürekleri dağladı. Sadiye Hanımın gözü önünde biricik eşi ve biricik kızı onlarca ton betonların altında kalmıştı. Ayaz ve annesi çaresizlik içindeydi…
…Üzerlerinde akşam yatmadan önce giydikleri pijamalardan başka kıyafetleri yoktu. Ayaklarında ne çorapları ne de ayakkabıları vardı. Mevsim kış, vakit geceydi. Soğuk ve karanlığın ortasında çaresizce beklerlerken üzerlerine yağan yağmurla sırılsıklam olmuşlardı. Çınar ve ailesi kendilerince güvenli buldukları kuytu yerlere sığınmaya çalışıyorlardı. Sokaklar kendileri gibi felakete maruz kalmış insanlarla doluydu…



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786259859187
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

…Baba kız binanın merdivenlerden inerlerken binanın değişik yerlerinden yıkıntı sesleri geliyordu. Ayaz'ın babası ve ablası apartman kapısından yeni çıkmışlardı ki apartman onların üzerlerine yıkıldı. Baba ve kızı yıkılan binalarının altında kaldılar. Bunu gören Ayaz ve annesinin çığlıkları dört bir yanı inletti, yürekleri dağladı. Sadiye Hanımın gözü önünde biricik eşi ve biricik kızı onlarca ton betonların altında kalmıştı. Ayaz ve annesi çaresizlik içindeydi…
…Üzerlerinde akşam yatmadan önce giydikleri pijamalardan başka kıyafetleri yoktu. Ayaklarında ne çorapları ne de ayakkabıları vardı. Mevsim kış, vakit geceydi. Soğuk ve karanlığın ortasında çaresizce beklerlerken üzerlerine yağan yağmurla sırılsıklam olmuşlardı. Çınar ve ailesi kendilerince güvenli buldukları kuytu yerlere sığınmaya çalışıyorlardı. Sokaklar kendileri gibi felakete maruz kalmış insanlarla doluydu…



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat