Namazla Aslına Dönmek %25 indirimli Abdullatif Acar

Namazla Aslına Dönmek

Her şeyde olduğu gibi ibadetlerde de hissiyat çok önemlidir. Örneğin hastalığı nedeniyle iştahı olmayan bir insan açlığı hissetmediğinden yemek yeme arzusu, isteği kendisinde zuhur eder mi? Zorla da olsa ölmemek, güçten, kuvvetten...
9786055125394
681180
Namazla Aslına Dönmek
Namazla Aslına Dönmek
19.80

Her şeyde olduğu gibi ibadetlerde de hissiyat çok önemlidir. Örneğin hastalığı nedeniyle iştahı olmayan bir insan açlığı hissetmediğinden yemek yeme arzusu, isteği kendisinde zuhur eder mi? Zorla da olsa ölmemek, güçten, kuvvetten düşmemek için yer. Ama yediğini zoraki yemiş olduğundan lezzet almaz. Bu yemek ona adeta işkence olur.

Bir insan da, Allah'a kul olduğunu, ona ibadet etme mecburiyetinde bulunduğunu hissetmesi ve yaşaması gerekir. O zaman ibadete büyük bir iştahla, hevesle, zevk alarak devam eder. Aksi takdirde ibadeti sırtında yük görür, tat ve lezzet almadan zoraki yapar.

Bedenin gıdası olan her lokma insanı tokluğa götürürken yemek yeme isteği ve arzusu aynı oranda azalır, artık doyduğunda bırakır yemeği insan.

Yaratılış gayemiz, huzur kaynağımız, ruhumuzun gıdası ibadetten, onun açlığından doymak ise mümkün değildir. Zevk aldığın, haz duyduğun ibadet, seni daha fazla ibadete sevk eder. Neticesi, seni Allah'ın muhabbet deryasında kulaç atarak -tek istek olarak-onun cemalini görmek arzusuyla adeta yakıp kavurur, gözün başka bir şeyi görmez, kulağın başka bir şey duymaz onun rızasıdan başka. Böyle bir hissiyat ibadetlerin adeta ruhu olan huşu ve huzuru da beraberinde getirir.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 96

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Araf Yayıncılık
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055125394
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Her şeyde olduğu gibi ibadetlerde de hissiyat çok önemlidir. Örneğin hastalığı nedeniyle iştahı olmayan bir insan açlığı hissetmediğinden yemek yeme arzusu, isteği kendisinde zuhur eder mi? Zorla da olsa ölmemek, güçten, kuvvetten düşmemek için yer. Ama yediğini zoraki yemiş olduğundan lezzet almaz. Bu yemek ona adeta işkence olur.

Bir insan da, Allah'a kul olduğunu, ona ibadet etme mecburiyetinde bulunduğunu hissetmesi ve yaşaması gerekir. O zaman ibadete büyük bir iştahla, hevesle, zevk alarak devam eder. Aksi takdirde ibadeti sırtında yük görür, tat ve lezzet almadan zoraki yapar.

Bedenin gıdası olan her lokma insanı tokluğa götürürken yemek yeme isteği ve arzusu aynı oranda azalır, artık doyduğunda bırakır yemeği insan.

Yaratılış gayemiz, huzur kaynağımız, ruhumuzun gıdası ibadetten, onun açlığından doymak ise mümkün değildir. Zevk aldığın, haz duyduğun ibadet, seni daha fazla ibadete sevk eder. Neticesi, seni Allah'ın muhabbet deryasında kulaç atarak -tek istek olarak-onun cemalini görmek arzusuyla adeta yakıp kavurur, gözün başka bir şeyi görmez, kulağın başka bir şey duymaz onun rızasıdan başka. Böyle bir hissiyat ibadetlerin adeta ruhu olan huşu ve huzuru da beraberinde getirir.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 96

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Araf Yayıncılık
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat